Don lastiği bile bu denli sünmez
Uzayıp kısalan (?!) adalet kadar
Davaya inanan, sinmedi, sinmez
İnsanın varlığı, cesaret kadar
Aynı şey değildir; sedefle kabuk
Hitabet değildir; her abuk sabuk
Hukuksuz sarayı öven dalkavuk
Soluk alır verir; esaret (?!) kadar
Sevgili okurlarım,
Bizler, tarihini, ecdadını yüreğinde hissederek sevdalısı olduğumuz Atatürk Türkiyesi'nde; fedakârlık ve feragat gerektiğinde;
İşsizliğe, aşsızlığa tahammülümüz olabilir..?!
Aç, açık kalmaya tahammülümüz olabilir..?!
Sağlığımızı ertelemeye tahammülümüz olabilir..?!
Ancaaak; hukuksuzluğa, adaletsizliğe, ülkenin değerlerini zaafa uğratacak istismarlara, milli değerlerin savsaklanmasına ve inanç simsarlığına asla...!!!
*
Bu noktadan hareketledir ki;
"Tek kişilik" AKP monarşi idaresinin, baştan bu yana ortadan kaldırmak üzere (?!), hedeflerine koydukları değerlerimizden; Ülkenin kurtarıcısı ve banisi Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ü ve ilkelerini, Türklüğü, T.C'yi, Andımızı, Milli Marşımızı ve Bayramlarımızı milletin yüreğinde ve hafızasından silmeye çalışırkan toplumu ayrıştırma hamleleri elle tutulur hale gelmekle birlikte, adaleti ve hukuku dumura uğratıp "hukuksuzluğu" hukuk haline getiren "Tek kişilik" AKP monarşi idaresinin pervasızlığı tahammül sınırlarını çoktaaan geçmiştir..!!
Bir ülkede, vatandaşın oyu ile Cumhurbaşkanı seçilip, vatandaşı aleyhine 160 bin soruşturma açmış birinin, yani vatandaşı ile davalık olanların, toplumla barışık olması; onlarla bir ve bütün kalması mümkün müdür..?!
Bilhassa yasamaya, yargıya, bakanlıklara, TRT'ye, Diyanete, TÜİK'e, YSK'ya, Maliye'ye, AKP'li yerel yönetimlere, tarikat, cemaat bağlantılı vakıflara ve benzeri kurumlara olan güvenin şüpheye düşürülmesi, devlet olma vasıflarını zaafa uğratmamıştır diyebilirmiyiz..!?
Hele de, "Tek kişilik" AKP monarşi idaresinin, 20 yılda bilhassa ekonomiyi çöküntüye uğratılmasını "NASS"la kadere bağlaması, bilerek ve isteyerek inanç istismarı değil midir..??
Dahası, beş yıl önce, güftesinin içinde Adem'in geçtiği albümü çıkaran Sezen Aksu'yu "inanca saldırı" diye niteleyip hedef tahtasına oturtan partili C.başkanı Erdoğan'ın, Cuma namazı sonrası cami minberinde cemaate hitaben "kafa koparma, dil koparma"gibi (?!) akıl almaz konuşmanın ardından, bir Çerkez Atasözünü yumuşatarak ifade eden Gazeteci Yazar Sedef Kabaş'ın "cumhurbaşkanına hakaret" manası çıkarılarak, Adalet Bakanının da işaretiyle (?!) gecenin 2'sinde evinden alınıp usulen sorguya çekilip tutuklatılması, ülkenin asıl gündemini değiştirirken, muhalif kimler varsa susturulmaya, sindirilmeye çalışılması, Fox haber spikeri Selçuk Tepeli'yi, olağan yorumu nedeniyle soruşturma başlatılması hayra alamet olamaz..!? Ülkemize yazık ediliyor..!! Ülkemiz insanına yapılan bunca zulümler ve baskılar, hukuki olmamakla birlikte, vicdani olamaz..!!
Sevgili okurlarım;
Hale bakar mısınız?
Ülkenin yüzde 60'ı yoksullaştırılmış, işsizlik, aşsızlık had safhaya ulaşmış, üretim anlayışı dibe vurmuş, enerji krizi nedeniyle fabrikalarda şarteller indirilmiş, çetin geçen kış sezonunda doğalgaz ve benzeri yakıtların fiyatlarındaki astronomik artışlar nedeniyle, millet battaniyelere sarmalanarak hayatta kalma mücadelesi vermeye çalışıyor, mutfağı kapatır noktaya gelmiş, azan pandemi nedeniyle hastahanelerin yoğun bakımlarında boş yatak kalmamış, iktidar halen palyatif işlerle, el yordamı yöntemiyle ve suni gündemlerle gönül eğlemekte, hamaset yapmaktadır..!
Anlaşılıyor ki, "Tek kişilik" AKP monarşi idaresinin, yapacağı bir şey kalmamıştır..?!
Debelendikçe batmaktadır..!?
İnanç istismarıyla, "Nass senaryosuyla" ve ülkenin yüzde 50'sini yok sayma anlayışı ile daha fazla direnemeyeceği iyice belirginleşen "Tek kişilik" AKP monarşi idaresi; bir an önce savrulduğunu görüp, sandığa gitmenin yolunu açmalıdır..! Açmak zorundadır..!! Ülkeye hiç değilse bu kadarcık iyilik yapmalıdır..?!
*
Hırsına yenikse eğer bir kişi
Hayra yoramayız yamuk gidişi
Yanlışı farketmek feraset işi
İnat da zillettir ihanet kadar
Uyarım herkese, uyarım sana
Kör cahil hırsınla kin duyma bana
Bile ve isteye aziz vatana
İhmal de korkunçtur cinayet kadar