12 Eylül
O gün Sam amcanın çocukları iş başındaydı. Öyle demişti Pentagon; “bizim çocuklar başardı“ diye!
Başarmışlardı ve gerisini insaflarına bırakmışlardı!
Dünya işkence tarihine eşi görülmemiş bir vahşetle not düşmüşlerdi!
Her yer susturulmuş, her yer sindirilmiş ve garantisi olmayan bir yaşamın karanlığında korkuya ıslık çalmaktan başka bir seçenek kalmamıştı!
Siyah, beyaz televizyon ekranlarında sırıtarak konuşuyordu. Sırıtarak konuşan insan, en tehlikeli insandır. Tıpkı avını canlı, canlı parçalayan sırtlanın sırıtık dişleri gibi..!
Bu ülkenin kodlarıyla oynanıyordu ve bana göre darbelerin anası niteliğindeydi, esameleri hala devam ediyor ve bu ülkeyi dünya liginin yüz yıl gerisine attı!
Ülkede demokrasi zaten yoktu. Öyle bir darbe ki çok planlı ve ülkenin geleceğine kimlerin gelmesi gerektiğini inceden, inceye hesaplayan bir mühendislik!
Bütün tarikat ve dinci yapılar bu darbeyle palazlandı!
Gülen hareketinin bu darbe ile büyümesi, Amerika’nın “ bizim çocuklar başardı “ demesiyle doğru orantılıdır!
Çocuklardan birine darbe yaptırırken diğerini besleyip, büyütme görevini de ihmal etmemişti!
Şimdi o çocuk, onların kollarında kimseye vermediklerine göre bir bildikleri olmalı!
Orta Doğuda ılımlı ve kimi zaman katı islam modeli bir Amerikan projesidir!
Bu proje, Amerika’ya tam bağlılıktır ve ötesini asla istemez. Az buçuk bitiniz kanlandı mı devreye bunları anında sokar ve gerisi yerli iş birlikçilerin “ vatan, millet, din, iman...” hikâyelerdir!
12 Eylül ve sonrası devam eden bütün siyasi gelişmeler, ülkemizi şu an ağır ekonomik koşullara taşımıştır. Hala o darbenin anayasası kapı gibi önümüzde duruyor ve kimse dokunamıyor!
Dokunamazlar da!
Kurucu iradenin temeli zaten bu anayasanın içeriği ile örtüşür!
Tekçi ve gelişmeden, farklılıklardan öcü gibi kaçan bir irade!
Kenan Evren, bu iradeye sahip çıkmıştır, hem de en ağır işkence ve idamlarla..!
Bir NATO ülkesiyseniz, ne Kenan Evren’leriniz biter, ne de darbeleriniz!
Eskiden her on yılda sistematik askeri darbelerimiz olurdu. Şimdi değişen çok şey yok ve iş sivil bir hale dönüştü ki çokta büyük bir fark yok!
İkisinde de demokrasi yok, insan hakları yok, siyasi ve düşünce tutuklulukları kesintisiz devam ediyor!
Geriye ne kaldı?
“ Türkiye laik, sosyal demokratik bir ülkedir..!”
He canım; aynen öyle..! www.yenicizgihaber.com