.
Eveeet 10 Ocak Türkiye' de çalışan gazeteciler günü olarak kutlanıyor. Bu kutlama ! nedeniyle Gaziantep Gazeteciler Cemiyeti (GGC) tarafından görkemli bir gece düzenledi.Gecenin düzenlendiği 5 yıldızlı otelin eksikliklerinin dışında göreceli olarak muhteşem bir gece oldu. Gaziantep' te bir ilk olması, protokol üyelerinin ve siyasilerin katılımının çokluğu, gazetecilerin yoğun katılımı ile gerçekleşmiş olması gerçekten övgüye değerdi.AKePe'nin 3 milletvekili ve 2 belediye başkanı ile temsil edildiği geceye CeHaPe bir milletvekili düzeyinde katılmıştı. Tabi gece gazetecilerin olur, sahnesi ve mikrofonu bulunur da siyasiler çıkıp birer konuşma yapmaz ise gecenin tadı olur mu?Cemiyet başkanımız sayın İbrahim Ay açılış konuşmasında bunun bir ilk olduğu, geleneksel hale getirmek kararlılığını vurgulayarak geleceğe yönelik bir taahhütte de bulunmuş oldu.Ardından protokol üyelerinin ve milletvekillerinin konuşmaları geldi. Ben bu konuşmalardan öne çıkan 3' ü üzerinde durmak istiyorum.Bir; Büyükşehir Belediye başkanımız sayın Fatma ŞAHİN. Siyasetçinin ve Gazetecinin ikiz kardeş olduğuna vurgu yaptı sayın Şahin. Her iki mesleğinde mesai mevhumu olmadan ve büyük fedakarlıklarla yürütüldüğünü söyledi . (Siyasetçilik hangi işkoluna bağlı bir meslek doğrusu merak içinde kaldım.) Sürekli şikayet eden ve bardağın boş tarafı yerine, dolu tarafına bakan olmamız gerektiği hususunda da bizlere yol gösterici oldu. Yaşadığımız çağı iyi analiz etmemiz gerektiğini ve daha yapacak bir çok şeyin olduğunu da vurgulayarak büyük bir ders verdi bizlere.Yerel basının yaşadığı sorunlardan, ekonomik sıkıntılarından, çalışanlarının güvencesiz ve örgütsüz olduğundan hiç söz etmese , basında dile getirilen konuları dikkate almasa da, bizleri ikiz kardeş ilan etti ya bu bizlere yeter.İki; CeHaPe Milletvekili Mehmet ŞEKER. Basının yaşadığı sıkıntılardan ve güvencesizlikten söz eden sayın şeker, " 95 bin gazetecinin sadece 3 bin yedi yüz kişisinin sendikalı olduğunu, işini kaybetme korkusu içinde yaşadıklarını ve biber gazına en çok muhatap olan kesimin gazeteciler olduğunu" vurguladı. " Ülkemizin basın özgürlüğünde 179 ülke arasında 154. sırada olduğunu, 2014 yılında 217 gazetecinin darp edildiğini ve 2009- 2013 arasındaki 4 yılda 200 gazetecinin cezaevleri ile tanıştığını" söyleyerek içimizi kararttı.!!!Olsun, gene de sorunlarımıza vakıf olduğunu gördük en azından.Üç. AKePe Milletvekili sayın Mehmet ERDOĞAN. 10 Ocak gününün gazeteciler için onur günü olduğunu belirterek başladı söze. "Bu gün, gazetecilerin sadece yıllık olarak rutin kutladıkları bir gün değil, çalışan gazetecilerin kalemine sahip çıktıkları bir gündür.Bir ülkede Başbakanın asıldığı bir tarihte gazeteciler çıkarılan bir yasa ile üç gün arka arkaya gazetelerin çıkarılmadığı, ama çalışanların kalemine sahip çıktığı Türkiye'deki ara rejime başkaldırısının bayram günüydü. On yıl sonra çalışan gazetecilere yine iş düştü. Bu günün anlamını idrak etmek adına hep birlikteyiz." (Cümle kurguları ve tarihi tespitler konuşmacıya ait)Bir dinleyici olarak şuna karar verdim. Sayın Şeker' in eleştirel konuşmalarına içgüdüsel bir cevap niteliğinde konuştu sayın Erdoğan.Yoksa Başbakanın asıldığı bir tarihte derken 1961 yılından söz ettiğinin, ve 1961 Anayasasının gazetecilere tanıdığı özgürlüklerden bihaber olamaz sayın vekilimiz. Hele o yıllarda çalışan gazetecilerin en güçlü örgütlerden birine sahip olduğunu, basına sansürün en az olduğu yılların o yıllar olduğunu bilmemesi mümkün mü?Eğer bilmiyorsa bu ayıp ta değil hani. Açsın bir yerlerden okusun ve öğrensin. 1961 yılı ile 1971 yılı arasında toplam kaç gazetecinin olduğu halde örgütlü gazeteci sayısını, bu süre içerisinde kaç gazetecinin yargılandığını, kaçının hapse girdiğini. Kaç gazetenin ve kaç kitabın toplatıldığını görsün ve kıyaslasın. Basılmamış kitabın "bomba" sayılarak yazarının nasıl içeri tıkıldığını, kaç gazeteye bütçelerinin bir kaç katı ceza kesildiği, kaç televizyon kanalına hangi gerekçeler ile kapatma, uyarma ve para cezası uygulandığını araştırsın. Birde kendi 10 yıllık dönemlerine baksın.Bir saat içerisinde istedikleri yasayı çıkaracak sayısal güce sahip oldukları halde basının gelişmesi, önünün açılması ve özgürlüklerinin sağlanması için bir soru önergesi bile bulunmayan bir parti adına "savunma" içgüdüsü ile cevap verirken kimlerin karşısında konuştuğunu unutmasın.Evet büyük bir gece yaşadı Gaziantep basını. Emeği geçenleri kutluyorum. Verdikleri sözün arkasında duracaklarına ve daha güzel organize edilmiş geceler tertipleyeceklerine inanıyorum. Hele "ödül " projesinin daha objektif, anlaşılabilir ve anlatılabilir bir şekilde devam ettirileceğine dair umudumu boşa çıkarmayacakları dileğimle "10 ocak çalışan Gazeteciler Gününü"zü kutluyorum.