GAZİANTEP- BEKİR ŞAHİN; Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK) yarın İstanbul Bakırköy Özgürlük Meydanında ‘OHAL Değil, Demokrasi’ mitingi düzenliyor. Gaziantep KESK Şubeler Platformu, mitinge çağrı yaparak, OHAL değil demokrasi istediklerini açıkladılar. KESK'liler sendikada açıklamadan sonra bir süre oturma eylemi yaptı.15 Temmuz darbe girişiminden bu yana Türkiye'de 120 bin civarında kamu çalışanı ihraç edilirken, 4200 civarında KESK üyesi ise, sendikal tercihler ve emek, demokrasi, barış mücadelesinden dolayı, siyasi ve mezhepsel farklılıklar,sosyal-kültürel yaşam tercihlerinde dolayı OHAL sürecinde hak gasplarına uğradığı ifade edildi.konuyla ilgili olarak KESK Dönem Sözcüsü Ali Ersönmez KESK'e bağlı şube başkanları ve sendika üyeleri ile birlikte düzenledikleri ortak basın açıklamasında tepkilerini dile getirdi. Ersönmez ortak açıklamada şunlara dikkat çekti;"15 Temmuz 2016’da gerçekleşen darbe girişimi sonrası ilan edilen OHAL’in ilanı 18 ayı aşkın bir süre olmuş ve bu süre içerisinde Türkiye’de işçiden köylüye, kamu çalışanından emekliye, esnaftan sanayiciye, gazeteciden bilim insanlarına kadar ciddi anlamda kaygılar büyümektedir.OHAL'e dayanarak bu güne kadar çıkarılan 30 KHK ile eğitimden sağlığa, yargıdan ekonomiye, kamu personeli rejiminden çalışma yaşamına kadar 300'ün üzerinde kalıcı değişiklikler yapılmıştır.2017 enflasyonu karşısında 5milyon kamu emekçisinin ve emeklisinin yaşadığı kayıplar, sendikal hak ihlalleri, düşünce ve ifade özgürlüğüne yönelik baskılar OHAL KHK düzeniyle yürütülmektedir.Tüm demokratik ve siyasi haklarımız, çalışma hakkımız, iş güvencemiz, çocuklarımızın geleceği, kadınların yaşamı kadınların emeğine yönelik uygulamalar OHAL KHK eliyle yürütülmektedir15 Temmuz darbe girişiminden bu yana Türkiye'de 120 bin civarında kamu çalışanı ihraç edilmiştir. 4200 civarında KESK üyesi ise, sendikal tercihler ve emek, demokrasi, barış mücadelesinden dolayı, siyasi ve mezhepsel farklılıklar,sosyal-kültürel yaşam tercihlerinde dolayı OHAL sürecinde hak gasplarına uğramıştır.Üyelerimiz işinden, ekmeğinden ve geleceğinden ulusal ve uluslar arası hukukla güvence altına alınmış sendikal haklarına rağmen, ihraç edilmişlerdir.Dünden bu güne halkın iradesini yok sayan,demokratik ortamı yok sayan, Meclisi kapatan, temel hak ve özgürlükleri kaldıran, baskı ve şiddet sistemi olan DARBELERE, KESK hep karşı durmuştur.Bundan sonrada darbelere karşı durmaya devam edecektir.15 Temmuz 2016 'daki darbe girişimine karşı çıkan KESK , ne yazık ki darbecilerle hesaplama sürecinde bilinçli olarak özel hedef haline getirildi.Çünkü KESK, KHK’lerle haksız, hukuksuz, sorgusuz sualsiz işinden edilen sadece kendi üyelerinin değil, tüm kamu emekçilerinin sesiydi.Çünkü KESK, tüm demokratik ve siyasi haklarımız, çalışma hakkımız, iş güvencemiz, çocuklarımızın geleceği, kadınların yaşamı, emeği için direnen tek ciddi emek örgütüydü.KESK’in üzerinde yaratılan baskı ve kuşatma tüm kamuoyunca bilinmektedir. Ülkemizde kamu emekçilerinin hak ve çıkarlarını koruma ve geliştirme mücadelesinin öncüsü olan konfederasyonumuz KESK, üye ve yöneticilerinin haksız, hukuksuz şekilde ihraç edilmesi, görevden uzaklaştırması, sürgün edilmesi, gözaltına alınması, tutuklanması ile adeta bertaraf edilmek istenmektedir.Kamuoyunda 'Mor Beyin' KHK'si olarak adlandırılan 697 sayılı KHK ile 262 ihraç, 1828 iade... 2 medya kuruluşu daha kapatıldı.FETÖ’nün "Mor Beyin" kumpası sonucu ByLock kullandıkları iddiası nedeniyle görevlerinden ihraç edilen 2 bin 168 kamu çalışanından bin 823’ü de görevlerine iade edildi.Ancak iade edilen 1828 kişinin yaşadıkları korku, kaygı, gözaltı, tutuklulukları ve yaşadıkları travmalar, gasp edilen sosyal itibarları hesabını kim verecek?Hala haksız, hukuksuz şekilde ihracı, sürgünü süren ve yasalara uygun olamayan şekilde açıkta tutulan üyelerimiz mağduriyetinin bedeli ağır olmaktadır.Demokratikleşme, temel hak ve özgürlüklerin geliştirildiği, toplumsal her kesimin kendini güvende hissettiği "OLAĞAN HALE" dönmenin acil ihtiyacı açığa çıkmıştır.KESK olarak , hiç kimsenin demokratik talepleri, düşünceleri nedeniyle cezalandırılmadığı bir ülke için emek ve demokrasi mücadelemizi kararlılıkla sürdüreceğiz.“Hak verilmez mücadeleyle alınır” şiarını ilke edinerek mücadelemiz daha da yükselterek, haklı ve meşru mücadele çizgisinden taviz vermeyeceğiz. Emek örgütü olmanın gereklerini her zaman yerine getiren bir konfederasyon olarak onurlu ve kararlı duruşumuzdan vazgeçmeyecek, OHAL ile artan baskı düzenine boyun eğmeyeceğiz.Unutulmasın ki bu topraklarda, ezeli ve ebedi olanın, insanlığın ve emekçilerin özgürlük ve demokrasi mücadelesi olmuştur.Yarın, emeğe, akla, bilime, kültüre, sanata hepimiz daha çok ihtiyaç duyacağız.‘Durmak yok yola devam’ diyerek, OHAL hukuksuzluğu ile KESK'i tahakkümü altına almak isteyenlere karşı, meşru ve demokratik haklarımıza sahip çıkarak “Yılmak yok mücadeleye devam” demeyi sürdüreceğiz.Geçmişte ve günümüzde, darbeler, sıkıyönetimler ve OHAL süreçlerinde kamu emekçilerinin hak ve çıkarlarını koruma ve geliştirme mücadelesinden KESK asla vazgeçmedi.Tüm demokratik ve siyasi haklarımız, çalışma hakkımız, iş güvencemiz, çocuklarımızın geleceği, kadınların yaşamı, emeği için, barış içinde bir arada yaşadığımız, laik, demokratik bir Türkiye için mücadele eden KESK, 14 Ocak’ta Bakırköy Özgürlük Meydanında olacak. Bir kez daha işimizi, ekmeğimizi ve adalet isteyeceğiz."