KESK Dönem Sözcüsü Ömer Parlakçı, “Bizim açımızdan bu teklifin müzakere edilmesi dahi
mümkün değildir. Öncelikle 2019-2021 yılları arasındaki yüzde 8,5’lik reel kaybımızın
karşılanması ve yoksulluk sınırını esas alan bir artışın sağlanması gerekiyor. Sayın Bakan en
az 5 yıldır 3600 ek gösterge ve sözleşmeliler hususunda iktidarın vaatlerini tekrarladı, bağlayıcı bir şey ifade etmedi” dedi.
Parlakçı, yine bir enflasyon sorunu ile karşı karşıya olduklarını, ancak yaşanan enflasyonun maliyetlerden, onun da döviz kurundaki dalgalanmalardan kaynaklandığını, iktidarın
ekonomik politikalarını aklamak isterken bir handikaba imza attığını dile getirdi. “Bakan
konuşmasının devamında, Konfederasyonların verdikleri tekliflerde birkaç hususun öne
çıktığını belirterek bunların başında 3600 ek gösterge sorununun geldiğini söylemiştir. Bakan
gerek 3600 ve gerekse de sözleşmeliler konusunda iktidarın yıllardır söyledikleri dışında bir
şey ifade etmemiştir. Söyledikleri bir temenniden öteye geçmemiş olup iktidarın değişik
sözcü ve yetkileri tarafından daha önce de benzer açıklamalar yapıldı” hatırlatmasını yaptı.
Teklif sadece ücretlere ilişkin olup yüzlerce talebe hiçbir karşılık verilmediğini dile getiren Parlakçı, “Buna göre; iktidar 2022 yılı birinci altı ayı için yüzde 5 + enflasyon farkı, ikinci altı
ayı için yüzde 6 + enflasyon farkı, 2023 yılı için ise ilk altı ay için yüzde 6 + enflasyon farkı,
ikinci altı ay için yüzde 6 + enflasyon farkı teklif etmiştir. İktidar adına Bakanın teklifini
sunmasının hemen bitiminde toplantı sona erdirilmiştir. Konfederasyonumuz adına basına açıklama yapan Eş Genel Başkanımız, sürecin şeffaf yürütülmediğine, Cumhur ittifakının
sendikal alana taşırıldığına dikkat çekmiş, gizli kapaklı görüşmelerin terkedilerek iktidarın
pazarlık dahi yapılamayacak teklifi karşısında kamu emekçilerinin çıkarları doğrultusunda
iktidarı ciddi bir teklife zorlamak için tüm emek örgütlerini birlikte ve ortak mücadeleye davet
etti” ifadelerine yer verdi.
Konfederasyonları, ortak tutum almaya çağırıyoruz
TİS görüşmelerinin demokratik, şeffaf ve kamu emekçilerinin gözleri önünde yürütülmesini
isteyen Parlakçı, “ Kapalı kapılar arkasında yürütülen bu düzen açıkça çökmüştür. Gizli saklı
görüşmelerin kimseye faydası olmaz. Bugün bir müzakere yürütülmemiş, toplantı alelacele
sonuçlandırılmıştır. Buradan Türkiye Kamu Sen, Memur Sen ve masada olmayan
konfederasyonlara, işçilere, emekçilere yoksulluğa mahkûm eden bu teklife karşı birlikte,
ortak mücadele etmeye, tutum almaya çağırıyoruz” şeklinde konuştu.
KESK Dönem Sözcüsü Ömer Parlakçı, konuşmasını şöyle sonlandırdı: “Hak-İş, Türk-İş ve
iktidar arasında 700 binden fazla kamu işçisini kapsayan toplu sözleşmeye dair de bir algı, bir manipülasyonla karşı karşıyayız. İmzalanan toplu sözleşme kamu işçilerinin taleplerini
karşılayacak, yoksulluk sınırını geçecek bir sözleşme değildir. Kamu emekçilerinin yıllardır beklediği 3600 ek gösterge talebinin gereği derhal yerine getirilmelidir. Sözleşmelilerin
hemen kadroya alınması gerekiyor.