BİRTEK-SEN: Bu faturaları ödeyemiyoruz, zamlar geri alınsın
GAZİANTEP- BEKİR ŞAHİN: Birleşik Tekstil Dokuma ve Deri İşçileri Sendikası (BİRTEK-SEN) işçiler ve halkın katılımı ile gerçekleştirdiği eylemde yüksek gelen elektrik faturaları protesto edildi. BİRTEK_SEN Kurucu Genel Başkanı Mehmet Türkmen, “Krizin faturası yine emekçilere kesildi. Bu zamları kabul etmiyoruz. Elektrik zammı başta olmak üzere, tüketim mallarına gelen zamlar geri alınsın. Ücretler insanca yaşamamıza yetecek seviyeye çıkarılsın” dedi.
Gaziantep’te BİRTEK-SEN’in çağrısıyla Başpınar OSB işçilerinin de katılımıyla şehir merkezindeki Balıklı Parkı’nda kitlesel bir basın açıklaması yapılarak yüksek gelen elektrik
faturaları protesto edildi. BİRTEK-SEN Kurucu Genel Başkanı Mehmet Türkmen,
Gelenek yine bozulmadı. Hükümet yine yapacağını yaptı. Asgari ücrete yapılan zammın ardından, elektrikten doğalgaza, ulaşımdan gıdaya yine tarihi zamlar geldi. Yine olan emekçiye oldu. Krizin faturası yine emekçilere kesildi. Çarşı pazar yangın yeriydi, ateş evimize de sıçradı. Ayçiçek yağı, yumurta, süt, ekmek derken gıdada fiyatı iki kat, üç kat artmayan ürün kalmadı. ‘Mutfak tüpü cep yakıyor, kömürün fiyatı üç katına çıktı, işçiler bu kış kömür alamadı’ derken elektriğe de yüzde 127 gibi akıl almaz bir zam yapıldı. İşçilere bu kış cehennem oldu. Evine uçuk kaçık elektrik faturası gelen işçiler, faturaları nasıl ödeyeceğini kara kara düşünüyor. Binlerce lira doğalgaz faturası ödeyen haneler var.
Her krizde olduğu gibi yük yine emekçilere yıkıldı. Pandemide patronlar üretim rekorları kırarken, işçiler fabrikalara zincirlenerek kovidle işsizlik arasında seçim yapmak zorunda kalmıştı. Kar fırtınasında işyerinde mahsur kalan işçiler yasalar çiğnenerek aç karnına 20 saat çalıştırıldı, onlarca kilometre yolu karın ortasında yayan yürüyerek evine döndü. Organize Sanayideki elektrik kesintisinde yine yasalar çiğnenerek ‘üretim olmadı’ bahanesiyle işçilerin yevmiyeleri kesildi. Elektrik, doğalgaz, su faturalarının ödenmeyecek kadar yüksek olmasının sebebi de tek başına döviz kuruyla, tek başına parasal krizle açıklanamaz. Bu krizde de fatura emekçilere çıkarılıyor. Bu krizde de sermaye kat kat zenginleşiyor, emekçiler yokluğun dibini görüyor. Devletten elektriğin kilovatını 30 kuruşa alan özel şirketler, faturalara 7 kat fazlasını yansıtıyor. Üstelik bu, hükümet eliyle yasallaşan, sözde yararımıza olan ama gerçekte kullandıkça maliyeti katlanarak artan kademeli kullanım sistemiyle oluyor. Yani devletten kilovatını 30 kuruşa alacağımız elektriği sırf bir avuç patron cebini doldursun diye 2 liradan alıyoruz. “ dedi.
Gıdadan giyime, akaryakıttan suya, enerjiye her şeyin fiyatı son bir yıl içinde en az iki kat artmışken, gerçek enflasyon yüzde 114’ü geçmişken, TÜİK ise enflasyonu yüzde 36 olarak açıkladığı hatırlatan Mehmet Türkmen şöyle devam etti:
Hükümet, TÜİK’in enflasyonunu baz alarak asgari ücrete, AGİ kalktığı için gerçekte yüzde 39 zam yapıyor. Türkiye’nin dört bir yanında patronlar ise işçilere düşük zam dayatıyor. Özel şirketler, TÜİK, hükümet, patronlar adeta ‘işçileri, emekçileri kim daha iyi sömürecek, kim işçilere köleliği, açlığı daha iyi dayatacak, kim emekçilerin cebindekini daha iyi çarpacak’ sırasına girmiş durumda.
Hal bu iken taşıma işçileri, inşaat işçileri, gıda, metal, tekstil işçileri, hemen her işkolundan işçiler sefalet ücretine, açlık ücretine, geçim derdine, yoksulluğa karşı sesini yükseltiyor. Türkiye’nin dört bir yanında işçiler, düşük zamma karşı ayağa kalkıyor. Emekçiler, ‘bu faturaları ödemiyoruz’ diyerek sokaklara dökülüyor. Antep Başpınar OSB’de de bir haftadır işçiler, patronların düşük zam dayatmasına karşı, ‘geçinemiyoruz, her şeye yüzde 100’den fazla zam geldi, faturalarımızı ödeyemiyoruz, sefalet ücreti istemiyoruz’ diyerek iş durduruyor. Hakkı olanı bile istemeyen, sadece rahat bir nefes almak isteyen işçileri, patronlar ve onların sözcüsü durumdaki gazeteler, provokatörlükle, OSB’ye darbe vurmakla suçluyor. İşçilerin sırtından ihracat şampiyonu olurken, işçilerin sayesinde yeni fabrikalar açarken, işçilerin sayesinde zenginliğine zenginlik katarken ‘biz bir aileyiz’ diyen patronlar, işçiler daha iyi bir ücret istediğinde hainlikle suçluyor. “
Açlığı, sefaleti kabul etmiyoruz
Özel şirketleri zengin eden, halkın cebindekini bir avuç patrona aktaran elektrik zammını kabul etmediklerini ifade eden Mehmet Türkmen, “Aylıklarımızın üçte biri kadar olan faturaları kabul etmiyoruz. Bize dayattığınız açlık ücretini kabul etmiyoruz. Enflasyonun altında ezilmemize sebep olan düşük zammı kabul etmiyoruz. Açlığı, sefaleti kabul etmiyoruz. Patronların kurduğu, patronların sözcülüğünü yapan, patronlardan aldığı ilan kesilmesin diye hakkını arayan işçilere hakaret eden, gazetecilik değil, tüccarlık yapanları basın kabul etmiyoruz. Elektrik zammı başta olmak üzere, tüketim mallarına gelen zamlar geri alınsın. Ücretler insanca yaşamamıza yetecek seviyeye çıkarılsın.” Şeklinde konuştu.
HÜKÜMET GELENEĞİ BOZMADI.
Son bir yılda yediğimiz, içtiğimiz her şey en az iki kat zamlandığını kaydeden BİRTEK-SEN
Genel başkanı Mehmet Türkmen, “TÜİK, enflasyonu yüzde 36 olarak açıklasa da bağımsız araştırmacıların açıkladığı gerçek enflasyon yüzde 114. Ekmek, yağ, un, meyve, sebze, akaryakıt, kira, kömür. Her şeyin fiyatı iki, üç katına çıktı. En son elektrik, doğalgaz ve suya da tarihi zamlar yapıldı. Elektrik faturaları, kademeli adı altında yüzde 50 ile yüzde 127 arasında zamlandı. Ödediğimiz vergi de aynı oranda artmış oldu. Ocak ayı faturaları önceki aya göre üç kat fazla geldi. Pazardan iki poşet dolduramadan çıkıyoruz. Bu kışı kömür alamadan geçiren pek çok işçi var. Faturalar cep yakıyor. Bu zamlar henüz fragman. Elektriğe, akaryakıta gelen yeni zamlar pek çok başka tüketim malına da yansıyacak. Her şeyin fiyatı iki, üç katına çıkmışken ve üstelik yeni zamlar yoldayken, Antep patronları işçilere yüzde 50 zam gibi ücretlerdeki erimeyi bile karşılamayacak zam dayatıyor.
Kademeli tarife çözüm değil! Bu faturaları ödeyemiyoruz! Elektrik zammı geri alınsın!,
Elektrikteki KDV mesken için kaldırılsın” dedi. Açıklamanın ardından kalabalık dağıldı.