Türkiye Barolar Birliği (TBB), TBMM Genel Kurulu'nun olağanüstü toplantısında alınan Can Atalay kararına ilişkin “Hiç var olmadığı tespit edilen bir işleme dayanılarak, bir milletvekilinin cezaevinde tutulması, Meclis çalışmalarına katılmasının engellenmesi, kişi güvenliği ve özgürlüğü hakkı ihlalinin yanında yasama organına yönelik ağır bir saldırıdır. Karşı karşıya olduğumuz durum, Ş. Can Atalay’ın milletvekilliğinin ötesinde, anayasal düzenimiz bakımından bir varlık yokluk meselesi hâline gelmiştir” açıklamasını yaptı.
TBB, Anayasa Mahkemesi kararına rağmen cezaevinde tutulan Can Atalay için muhalefetin çağrısı üzerine olağanüstü toplanan TBMM Genel Kurulu’nda alınan karara ilişkin yazılı açıklama yaptı. TBB'nin açıklaması şöyle:
"Karşı karşıya olduğumuz durum, Ş. Can Atalay’ın milletvekilliğinin ötesinde, anayasal düzenimiz bakımından bir varlık yokluk meselesi hâline gelmiştir.
Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM), Hatay Milletvekili Şerafettin Can Atalay’n milletvekilliğinin düşürülmesi hakkında Anayasa Mahkemesinin (AYM) yaptığı yokluk tespitini görüşmek üzere 16 Ağustos 2024 günü toplantıya çağrılmıştı. Ne var ki, Meclis çoğunluğu, genel görüşme açılmasını engelleyerek, TBMM Genel Kurulunca bugüne kadar süregelen yanlışın tespitini yapmak, yanlışın ortadan kaldırılması yolunda ilgili makamlarca adım atılması gerekliliğini ortaya koymak ve her şeyden öte gücünü Anayasa’dan alan bir hukuk devleti olduğumuzun altını çizme iradesinin ortaya konulmasını da engellemiştir.
Görüşmeler esnasında TBMM Genel Kurulunda yaşanan ve bazı milletvekillerinin yaralanmasına, Genel Kurul kürsüsünde kan dökülmesine sebep olan hadiselerin hiçbir şekilde izah ve kabul imkânı bulunmamaktadır . “Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir” ifadesinin altında milletin temsilcilerine yapılan saldırı, milletin egemenliğine yönelmiştir.
AYM’nin 22/2/2024 tarih, E. 2024/43 ve K. 2024/65 sayılı kararındaki yokluk tespiti, Ş. Can Atalay’ın milletvekilliğinin düşmediğini ifade etmektedir. TBMM’nin veya herhangi başka bir organın bu kararın doğruluğu veya yanlışlığı üzerine bir oylama yapma yetkisi bulunmadığı gibi, kararın sonuçlarını ortadan kaldıracak şekilde hareket etmesi de mümkün değildir. AYM’ye göre, Ş. Can Atalay’ın hakkındaki yargı kararının TBMM Genel Kurulunda okunması suretiyle milletvekilliğinin düşürülmesi işlemi, “fiilî (de facto) bir durum” yani “hukuken var olmayan” bir işlemdir.
Hiç var olmadığı tespit edilen bir işleme dayanılarak, bir milletvekilinin cezaevinde tutulması, Meclis çalışmalarına katılmasının engellenmesi, kişi güvenliği ve özgürlüğü hakkı ihlalinin yanında yasama organına yönelik ağır bir saldırıdır. Karşı karşıya olduğumuz durum, Ş. Can Atalay’ın milletvekilliğinin ötesinde, anayasal düzenimiz bakımından bir varlık yokluk meselesi hâline gelmiştir. Herkesi bu sorumluluk bilinciyle hareket etmeye, Hatay Milletvekili Ş. Can Atalay’ın derhal serbest bırakılarak,Meclis çalışmalarına katılmasını sağlamaya davet ediyoruz.
Türkiye Barolar Birliği " www.yenicizgihaber.com