GAZİANTEP- Demokratik Eşitlik ve Mücadele Partisi (DEM Parti) Eş Genel Başkanı Tülay Hatimoğulları, Ekmek ve Adalet Buluşmaları kapsamında Antep’te işçiler, üreticiler ve STK temsilcileri ile bir araya geldi. Hatimoğulları, hükümeti sert bir dille eleştirerek işçilerin, emekçilerin ve ezilenlerin yanlarında olduklarını belirtti. İsrail’in Lübnan’a yönelik saldırıları, bölgede daha geniş bir savaş çıkabileceği tehlikesine dikkat çeken Hatimoğulları, "Barışa her zamankinden fazla ihtiyacımız var" dedi.
Hatimoğulları konuşmasında, "Bizleri bölmeye çalışanlara karşı birleşe birleşe kazanacağız" vurgusunu yaptı. Toplantıda Antep’teki fıstık üreticilerinin sorunlarını da gündeme getiren Hatimoğulları, yüksek girdi maliyetleri ve düşük fiyatlar karşısında üreticilerin zorluk çektiğini ifade etti.
Sen yoksulluğu görmesen de yurttaş sana en iyi cevabı verecektir
Hatimoğgulları; “Saray ve ahalisi yurttaşın ne çektiğini bilmiyor. Ey Erdoğan, Osmanlı padişahlarının yaptığı gibi bir gün tebdili kıyafet pazarlara git. Sen nasıl diyebilirsin ki bu ülkede açlık yok, nasıl diyebilirsin ki bu ülkede yoksulluk yok, nasıl diyebilirsin ki bu ülkede aç yok. Bunları diyemezsin. Pazara gittiğinde yurttaşın ne çektiğini görürsün, görmelisin. Sen görmek istemezsen de yurttaş sana en iyi şekilde gösterecektir, cevabını verecektir. Ey Saray, Senin Sırtımızdan Geçinmene Artık İzin Vermeyeceğiz" “
Anteplinin ürettiği fıstığa sahip çıkmak tarım politikalarına sahip çıkmaktır
Antep’in altın değerindeki fıstığı çok önemli olduğuna değinine Hatimoğulları şöyle devam etti:
“ Antep fıstığı bütün dünyada bilinen önemli bir ürün ama bugün Antep’te fıstık üreticileriyle buluştuğumuzda neler çektiklerini kendilerinden dinledik. Bütün tarım üretiminde olduğu gibi girdi maliyetleri ve mazot çok yüksek, sulama ve gübreleme faaliyetlerine harcadıkları paraların haddi hesabı yok. Bu sene rekolte fazlası olduğu için devlet fıstığı kendilerinden ucuza alacakmış. Hatta geçen seneden daha ucuza alınıyor fıstık. Ama fıstığın bugünkü maliyeti geçmiş seneye göre yüzde 150 oranında artmış durumda. Bugün biz üreticilerden bunları dinledik. Burada sizlerin huzurunda özellikle altını çizmek istiyoruz. Anteplinin ürettiği fıstığa sahip çıkmak, tarım politikalarına ve Antepliye sahip çıkmak anlamına gelir. Çiftçiye ve üreticiye sahip çıkmak anlamına gelir.”
Ekonomik Kriz ve Emekçi Mücadelesi
Hatimoğulları, kriz nedeniyle yoksulluğun derinleştiğini ve hükümetin IMF politikalarına benzer bir ekonomi politikası uyguladığını savundu. Özellikle ekmek ve adalet mücadelesinde işçilerin ve emekçilerin daha fazla yoksullaşmasına karşı direneceklerini belirtti.
Barış Çağrısı ve Savaş Karşıtı Mesajlar
Hatimoğulları, Antep gibi sınır kentlerinde Suriye savaşının yarattığı demografik değişimden ve halkın yaşadığı zorluklardan bahsederek barış için güçlü bir çağrı yaptı. İsrail’in Lübnan’a yönelik saldırılarına değinerek, bölgede daha geniş bir savaş çıkabileceği tehlikesine dikkat çekti ve "Barışa her zamankinden fazla ihtiyacımız var" dedi.
BM Genel Kurulunda yüksek perdeden konuşan bu iktidar İsrail’le ticareti 14 kat artırmış
BM Genel Kurulunda Erdoğan kısa bir konuşma gerçekleştirdiğine vurgu yapan DEM Parti Eş Genel Başkanı Tülay Hatimoğulları, “Bu konuşmasında İsrail’e oldukça yüksek perdeden bir çıkış yaptı sözde. Biz hep söyledik; bu yürüttükleri politika gerçek değildir, döktükleri gözyaşı timsah gözyaşıdır. Onlara İsrail ile bütün ticari ilişkileri mutlaka ve mutlaka bitirmeleri gerektiğini söyledik. Çıkıp dediler ki biz İsrail ile bütün ticari ilişkileri bitirdik. Hepsi yalan. Hileyle, başka şekilde, başka isimlerle bu ticareti 14 kat artırarak sürdürmüşler, sürdürüyorlar. Bunu lütfen bütün Türkiye halkları bilsin. Erdoğan’ın BM Güvenlik Konseyinde de Türkiye’deki konuşmalarında da bu konuda timsah gözyaşları döktüğünü herkes bilmeli.” diye ifade etti.
İsrail’in Lübnan saldırıları bölgede büyük bir savaşın habercisidir
Antep bir sınır kenti diyen Hatimoğulları, “Suriye savaşından en çok etkilenen kentlerimizden. Her açıdan çok etkilendi. Demografik yapı da değişti. Buraya çok sayıda göç de gerçekleşti. Hatta göç meselesini biz tartışırken, emek üzerinden konuşurken şunları da çok duyduk. “Dışarıdan gelen Suriyeliler gelip bizden daha ucuza çalışıyor”. Aslında savaştan kaçan Suriyeli mülteci ile Türkiye’deki işçi ve emekçiyi karşı karşıya getiren de bu savaştır. Şimdi bu savaşlara yenisinin eklenme ihtimali çok yüksek. İsrail’in Lübnan’a dönük gerçekleştirdiği saldırılar bölgede büyük bir savaşın habercisidir. Ben buradan, bir sınır kenti olan Antep’ten barış için çağrı yapmak istiyorum. Barışa bölgemizin her zamankinden daha çok ihtiyacı var. Suriye’nin, Lübnan’ın, Irak’ın, İran’ın, Yemen’in, bu coğrafyanın barışa her zamankinden fazla ihtiyacı var. Bu salondan sesimizi gür çıkarmak istiyoruz: Barış istiyoruz, barış istiyoruz” dedi.
Sarayları da padişahları da elbet bir gün devireceğiz diyen Hatimoğulları, “O güç bizdedir, o güç işçi sınıfındadır, o güç ezilen ve sömürülen halkların ta kendisindedir” dedi. (Haber Merkezi) www.yenicizgihaber.com