Türkiye'de polis tarafından yakınları öldürülen aileler toplandı

Türkiye'de polis tarafından yakınları öldürülen aileler toplandı

DİYARBAKIR- BEKİR ŞAHİN;  Polis kurşunu ile yaşamını yitiren Baran Tursun anısına ailesi tarafından kurulan Baran Tursun Vakfı polisin orantısız güç kullanması sonucunda yaşamını yitiren insanlara dikkat çekmek için Dünya Çocuk Hakları Gününde Diyarbakır'da bulunan Mittania Regency Otel'inde basın açıklaması gerçekleştirdi. Açıklmaya, Kent ve çevre illerinde yakınlarını kaybeden aileler ve sivil toplum örgütünün temsilcileri katıldı.

Açıklamada konuşan Vakıf Başkanı Mehmet Tursun, 2007 ve 2021 yılları arasında polisler tarafından 93'ü çocuk olmak üzere toplamda 411 kişinin öldürüldüğünü söyledi.

 

CEZASIZLIK ÖLDÜRÜYOR

Gerçekleşen ölümlerin 93’ü çocuk, 70’i kadın 187’si erkek toplamda 350 kişinin yargısız infaz sonucu, 32 kişinin polis aracının çarpması sonucu, 29 kişinin ise gözaltı merkezlerinde öldürüldüğünü aktaran Vakıf Başkanı Tursun, ”Türkiye’de yaşam hakkı ihlalleri, kişilerin ‘dur’ ihtarına uymadığı gerekçesiyle öldürülmesinden, barışçıl gösterilerde ve gözaltında ki ölümlere kadar çok geniş bir yelpazede kendini göstermektedir. Soyut ve muğlak kavramlarla yetkilendirilen polisin fiilleri sonucunda yüzlerce vakanın ölümle sonuçlanması, toplumda ciddi kaygılar yaratmıştır. Toplumun çok önemli kesimi; herkesin her yerde, her zaman ve olağan yaşamlarında, PVSK 16. maddesine eklenen “Makul şüphe, öngörü ve takdir” gibi soyut kavramlar değişmediği sürece, herkesin her yerde bu kaygılarla yaşamaya devam edeceklerine inanmaktadır. ” dedi.

Tursun, yaşamı korumakla görevli polislerin, silah kullanımı veya kötü kullanımı sonucunda aralarında kadınların ve çocukların da olduğu 400’den fazla vakanın ölümle sonuçlanmasının Türkiye’de yaşama hakkının hem yasalar, hem de uygulamalar düzeyde sorgulama ihtiyacı doğurduğunu söyledi. Uygulanan orantısız kuvvetin ‘cezasız’ kaldığı yönünde toplumda çok ciddi algılar oluştuğunu ifade eden Tursun, “Bu algıların oluşmasında, polisin uluslararası insan hakları hukukunun ’ölçülülük ve gereklilik’ ölçütlerine uyma zorunda olmadığına inanması polis şiddetini artırmış ve olağan hale getirmiştir” dedi.

“MAĞDUR YAKINI AİLELER KORKUTULUYOR"

Makul şüphe, öngörü ve takdir gibi soyut kavramlara dayalı kolluğun uygulamalarına  maruz kalan mağdurlar ve ailelerine karşı misilleme davaları açıldığını söyleyen Mehmet Tursun, “Mağdurlar ve yakınları kötü ve küçültücü muamelelere maruz kalmışlardır. www.yenicizgihaber.com 

Türkiye’de, gerek yaşama hakkı ihlallerinde, gerekse toplumda kendiliğinden gelişen hak arama bilinci, barışçıl gösteriler ve toplumsal reflekslere karşı, polisin orantısız güç kullanımı, makul olmayan ölçüde silah kullanımı veya kötü kullanımı yaptırım altında olmadığı için, polis şiddeti ve yargısız infazlar olağan hale gelmiştir” dedi.

Ölümle sonuçlanan olaylarda, polise tecavüz ve şiddet uygulanmadığı, polis ile silahlı çatışmaya girilmediği, devlet nüfuz ve icraatına silahla karşılık verilmediği,  başkasının can ve mal güvenliğini ilgilendiren bir şiddet ve tecavüzün olmadığı aktaran Vakıf Başkanı Mehmet Tursun şöyle devam etti;

“O halde neden çocuklarımız öldürüldü. Çocuklarımızı öldürenler neden korunuyor, neden ceza almıyorlar, alınan 3-5 aylık ertelenmiş cezalarla sizler adaleti sağladığınızı mı sanıyorsunuz. Adaletin tecelli ettiğine mi inanıyorsunuz. Dünya güzeli çocuklarını kaybeden ve adaletsizliğe maruz kalan biz 400’den fazla ailelerin adalet çığlıklarına kulak verilmesini, yargı mekanizmalardan ve devletten beklediğimizi saygıyla ilan ediyoruz” dedi.

Yaşam hakkı ihlal edilen çocuklar izleme ve değerlendirme programı çerçevesinde bir araya gelen ailelere Bara Tursun Vakfı Çocuk Hakları Komite sözcüsü Ufuk Doğan, komite üyesi Aysel Duran Sansur, Fikret Ekici, Gülhan Ünal Tarancı birere konuşma yaparak hem vakfın amacı ile ilgili hem de çalışmalar hakkında bilgiler verdi.

ŞERZAN KURT

Bu arada toplantıya katılan ailelerden bazılarını olaylarla ilgili açıklamaları şöyle;

Muğla'da polis tarafından öldürülen üniversite öğrencisi Şerzan Kurt un babası emekli öğretmen Ömer Kurt, katilin 7 yıl gibi bir ceza ile serbest kaldığını belirterek "Bizim sağlığımız hayat düzenimiz bozuldu. Biz isterdik ki çocuklarımız bizi toprağa versin. Ama biz çocuklarımızı toprağa veriyoruz. Bu dayanılmaz bir acı. Bu ülkedeki ötekileştirme tekleştirme öldürüyor..." dedi. www.yenicizgihaber.com 

FERAY ŞAHİN

Mersinde öldürülen üniversite öğrencisi Feray Şahin in Annesi Aysel Şahin; “Kızım suçsuz savunmasızdı öldürüldü. Ama katile kızımın yaşı kadar bile ceza verilmedi ödül gibi ceza ile sokağa bırakıldı. D şimdi ailesi ile kardeşleri ile güle oynaya gezerken bizler acı içinde bir yaşam sürüyoruz. İlaçlarla ayaktayız. Adalet hiç bizde yana olmadı, hep katil korundu bizi dinlemediler hatta “bu kızın suçu neydi niçin öldürdün ?” diye tek bir soru bile sormadılar.  Hayat düzenimiz altüst oldu..." Bu nasıl bir hukuk, bu nasıl adil yargılama. Mağdur değil katil korunuyor. Dosyamız 2,5 yıldır Yargıtay'da bekliyor. 4 Yıl oldu biz hala adalet arıyoruz“ dedi.

EKREM KARAKAN

Av Yaşar Karakan; Gaziantep'te polisin dur ihtarına uymadığı gerekçesi ile polis tarafından öldürülen kardeşi Ekrem Karakan, olayını anlattı diğer polis cinayetleri gibi adaletin gelmediğini söyledi. Karakan, kardeşi içinde diğer aileler içinde hukuk mücadelesi vermeye devam edeceğini söyledi.  Karakan, polislerin işlediği cinayetler ve olayın üzerini örtme, delilleri yok etme gibi durumlarla hukuki mücadele konularında bilgi paylaştı

BARAN TURSUN

İzmir’de öldürülen Baran Dursun un babası ve kız kardeşi ve akrabaları da hem genç yaşta katledilen Baran Dursun’u anlatı, hem olayda duydukları üzüntü ve cezasızlıkla ilgili gelişmeleri paylaştı. Baba Mehmet Tursun, Türkiye’de çocuğunu öldüren polise ilk defa teşekkür eden bir baba olduğuna vurgu yaparak, "Katil polis hem oğlumu öldürdü, hem bana gelip trafik kazası diye anlattı bende teşekkür ettim. Ama sonradan öğrendim ki o polis benim çocuğumu öldürmüş”

Ailelerin konuşmalarından sonra toplantıya Diyarbakır’dan katılan Barodan görevli avukat ile

Türkiye İnsan Hakları Vakfı Diyarbakır Temsilcisi, Diyarbakır Rengagernk Derneği gibi bazı

STK temsilcileri eski İHD Başkanı aynı zamanda yazar Av Muharrem Erbey ailelerin acılarını paylaştı. Ve Türkiye’de işlenen cinayetler ve cezasızlıklarla ilgili görüşlerini paylaştılar, önerilerde bulundular. İHD Başkanı aynı zamanda yazar Av Muharrem Erbey vakfın bu mücadelenin önemli olduğunu ancak daha gür, daha güçlü bir çalışma ile mücadelenin devam etmesi gerektiğini hatırlatırken, bazı önerilerde bulundu. Av Erbey, bu alaylar için daha bilinçli, eğitimli, uzman avukatların yetiştirilmesi destek alınması, basının iyi kullanılması akademisyenlerin, sanatçıların değerlendirilmesi, hatta öldürülenlerin hikayelerini anlatan kitaplar hazırlanılarak unutulmaması için benzer çalışmaların önemli olduğuna vurgu yaptı. Yapılan konuşmalardan sonra toplantı sona erdi.

Baran Tursun Vakfının yurt genelinde benzer toplantılarının devam edeceği kaydedildi.

www,yencizgihaber.com YENİ ÇİZGİ 

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

Güncel Haberleri