HDP Milletvekili Toğrul katliamın aydınlatılması için önerge verdi

HDP Milletvekili Toğrul katliamın aydınlatılması için önerge verdi

 HDP Gaziantep Milletvekili Prof. Dr. Mahmut Toğrul Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına 2 Temmuz 1993 tarihinde Sivas'ta Pir Sultan Abdal Şenlikleri sırasında Madımak Oteli'nin yakılması ve çoğunluğu Alevi 33 yazar, ozan, düşünür ile 2 otel çalışanının yanarak hayatlarını kaybetmesi ile gerçekleştirilen katliamın aydınlatılması için Anayasa’nın 98'inci İçtüzüğün 104'üncü ve 105'inci maddeleri gereğince bir meclis araştırmaÖnergesi vergi.Gaziantep Milletvekili Prof. Dr. Mahmut Toğrul Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına vergi önergesinde şöyle dedi;2 Temmuz 1993 tarihinde Pir Sultan Abdal Şenlikleri kapsamında, pek çok sanatçı, ozan ve fikir insanı, dönemin Sivas valisi Ahmet Karabilgin'in özel davetlisi olarak kente gitmiştir. Pir Sultan Abdal Şenlikleri sırasında Madımak Oteli'nin yakılması, çoğunluğu Alevi 33 yazar, ozan, düşünür ile 2 otel çalışanının yanarak hayatlarını kaybetmesiyle sonuçlanmıştır. Geçen bu 23 yıllık zaman zarfında, Madımak Katliamı aydınlatılmamış, adalet yerini bulmamıştır.Adalet Bakanlığı verilerine göre, Sivas olaylarına ilişkin 111 sanık hakkında dava açıldı. Hakkında dava açılan 79 sanık ağırlaştırılmış müebbet hapis ve süreli hapis cezaları ile cezalandırıldı. İki sanık hakkında kamu davası zamanaşımı nedeniyle düştü. 26 sanığın beraatına karar verildi. Cezaları kesinleşen sanıkların da aralarında bulunduğu 15 kişi ise hâlâ aranıyor. Cezaları kesinleşen ancak yurtdışına kaçan sanıklardan 9’u Almanya’da yaşıyor.Sivas Katliamı’nın ilk dava süresince çeşitli mahkemelerde başlatılan soruşturmalar o dönem kapatılmamış olan Devlet Güvenlik Mahkemesi'nde (DGM) son buldu. Mahkeme ise görevsizlik kararı vererek dosyayı Yargıtay'a gönderdi. Yargıtay ise dosyaya bakması gereken yerin Ankara DGM olduğuna karar vererek dosyayı geri gönderdi. Mahkemeler arası dava dosyasına “al gülüm ver gülüm’’ mantığı ile bakılması, Madımak Katliamını tam 23 yıldır aydınlatamamıştır. Süren davalar, temyizler, müdahil avukatların talepleri yıllarca devam etmesine rağmen Sivas Katliamı davası 20 yılın ardından zaman aşımı gerekçesiyle kapatılmıştır.  Böylece 5 firari sanık ceza almaktan kurtuldu. İlk açıklamada dönemin Başbakanı Erdoğan’dan gelmişti… Sivas davasında alınan zamanaşımı kararı için grup toplantısında yaptığı konuşmada “milletimiz ve ülkemiz için hayırlı olsun” açıklamasında bulunmuştu. Zamanaşımına iki gün kala HSYK başkan vekili İbrahim Okur “sona yaklaşıldı, bu saatten sonra Madımak için yapılabilecek bir şey yok” diyerek kararın adeta önceden alındığını söyler niteliğinde açıklamalarda bulunmuştu. İnsanlığa karşı işlenen suçlar zaman aşımına uğrayamaz.Nitekim katliam ile ilgili hala birçok iddia hafızalarda canlılığını korumaktadır. Katliamdan önce halkı, Sivas kentine gelen aydın ve yazarlara karşı kışkırtan bildirilerin dağıtılması ve bu bildirilerin hangi kişi ve/veya örgütler tarafından dağıtıldığı hala bilinmemektedir. Sivas Katliamın ’da ölenlerin 17’sinin yangından önce kurşunlanarak öldürüldüğü ve bunun adli tıp raporuyla da kanıtlandığı, raporun sonradan yok edildiği iddiaları toplum vicdanın da hala sorgulanmaktadır. Katliamı gerçekleştiren birçok kilit ismin uzun yıllar saklanabilmiş olması kimisinin hiç yargılanmamış olması, örgütlü suç tezini açık ve net bir şekilde doğrulamaktadır. Nitekim Katliamla ilgili aranan şahısların karakola 100 metre mesafede yaşadığı ortaya çıkmıştır.23 yıl önce televizyon aracılığı ile tümümüzün tanıklığında yaşanmış olan bu katliamı Sivas Emniyet Müdürlüğünün 3 Temmuz 1993 günlü olay tutanağına göre 15 bin saldırgan gerçekleştirdi. Katliamın eylemcilerini ve arkalarındaki örgütlerini ve bu örgütleri araştırmayan güvenlik güçleri Jandarma, Emniyet, Vali, diğer idari birimler ve savcılık makamı yetkilileri hakkında adli ve idari bir işlem yapılmaması Sivas Katliamı’nın hala aydınlatılmadığının en önemli göstergeleridir.Bu acının dinmesinin, bu yaranın kabuk bağlamasının,  yüreklerdeki yangına su serpilmesinin ve bu utançtan kurtulmanın tek ve tartışmasız bir  yolu var; o da otel ve lokantanın faaliyetinin durdurulması ve müze olarak düzenlenmesidir. Katliamın yapıldığı Madımak otelinin müze yapılması bir daha böyle insanlık suçlarının işlenmemesi için örnek teşkil edebilir. İnsanları ve toplumları düşüncelerinden dolayı ayırmanın, aşağılamanın ve hatta canlarına kastetmenin bir insanlık suçu olduğunun belleklerde yer etmesi gerekiyor. Önümüzde acil olarak yapılması gereken iki temel unsur bulunmaktadır. Birincisi, hiçbir oyalamaca ve ayak oyununa başvurmadan katliama şahitlik etmiş olan bina, ülkede yaşayan tüm bireylerin benzer acıları bir daha asla yaşamaması için, toplumsal barışta yarattığı tahribatın bir parça iyileştirilmesi katkı sağlaması ve Sivas Madımak şehitlerinin ailelerinin, Alevilerin ve toplumun büyük bir kesiminin beklentisinin gerçekleştirilmesi için derhal 'Madımak Utanç Müzesi' olmalıdır. Diğer önemli ve yaşamsal görev ise, katliamın yapıldığı dönemde görevde bulunan, Cumhurbaşkanı, Başbakan, Başbakan yardımcıları, Bakanlar ve olayda sorumluluğu olan en üsttekilerden en alttakilere kadar her bir sorumlunun, kurumun ve olayın açığa çıkarılması ve yargı mekanizmasının işletilerek meclis araştırma komisyonu kurulmasını talep ediyoruz. “

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

Güncel Haberleri