Bir utanç duvarı da Suriyelilere ördüler  

Bir utanç duvarı da Suriyelilere ördüler  
Yaşadığımız coğrafya duvar örme hikâyelerine yabancı değil. Dünya’nın birçok yerinde süren savaşlarda devletler kendi güvenliklerini gerekçe göstererek, halklar arasına “utanç duvarı” örerken, daha yakın zamanda Türkiye’de bundan geri kalmayarak, Rojava sınırına “güvenlik” gerekçesiyle duvar örmek istemişti.Halkın gösterdiği duyarlılık sonrası geri adım atılmıştı. Ancak bu duvar örme meselesinin trajik bir utanç hikâyesi ise bugünler de Gaziantep’te dikkat çekiyor.Irkçı eylemler sonrası yoksullara kesilen faturayla, harabelerde kalan onlarca Suriyeli kaldıkları harabelerden ansızım çıkarıldı ve bir daha harabelere kimse girmesin diye açık olan kapılarına duvar örüldü.BİLİNMEYENE YOLCULUKAntep’te bir ay önce sosyal medyada başlayan ve daha sonra çeşitli mahallere yayılan “Suriyelileri istemiyoruz” ırkçılık eylemleriyle beraber Büyükşehir Belediye Başkanı Fatma Şahin yaptığı açıklamalarıyla sorunu daha da utanç hale getirecek bir şekilde metruk, kötü yerlerde kalan Suriyelileri kamplara göndereceklerini bildiriyordu. Yapılan bu açıklama sonrası emniyet yetkilileriyle beraber şehirde adeta bir “cadı avı” gibi bir çalışma başlatıldı. Şehirde orda burada güvenli görmedikleri Suriyelileri bir sabah ya da bir gece ansızım yolda, sokakta, evde, gördükleri yerde önceden temin ettikleri otobüslere bindirerek, bir bilinmeye yolcu ediyorlar. Götürme işi o kadar aleni yapılır olmuş ki, şehir merkezinde Balıklı Parkı etrafında kentin her an işlek olan caddesinin trafiği kesilebiliyor mesela bir gece vakti aniden. Şehir merkezinde götürme işine tanıklık eden bir görgü tanığı ise olanları şöyle anlatıyor; “Cadde trafiğe kapatılmıştı. 4 ekip otosu, 1 büyük otobüs, 2 minibüs ara sokakta bekliyordu. Yoldan geçen bir vatandaş polislere tepki gösterdi. ‘Siz bilip bilmemeden bunları topluyorsunuz. Belki ailesi vardır. Çoluğu çocuğu vardır.’ demesi üzerine polisler “biz kimi göndereceğimizi biliyoruz” cevabını verdi.”KİMSE GİRMESİN DİYE HARABERELERE DUVAR ÖRDÜLERKamplara gönderme mevzuları çıktıktan sonra şehir merkezinde herkesin gözü önünde yaklaşık 2 yıldır harabelerde bütün çaresizliklerine rağmen yaşam mücadelesi veren onlarca Suriyeli ne düşünüyor diye görüşmeye gitmiştik. Gerçekleştirdiğimiz haber Evrensel gazetesinde 19 Ağustos 2014 günü harabelerin girişinde konuştuğumuz sırada, oturan Suriyelileri çektiğimiz bir fotoğrafla “ Mültecilerin Savaşı Bitmiyor” başlığıyla manşet olmuştu.Yaşadıkları onca acı sonrası götürüleceklerini duymalarından olsa gerek harabelerde kalanların içinde öyle öfke birikmişti ki. Yanlarına kim dertlerini dinlemeye gelirse gelsin kendilerine dost göremiyorlardı. Ve gelen herkesin hükümete çalıştığını düşünüyorlardı. Zar zor konuştuğumuz kadınlardan, kampa gitmek istemediklerini öğreniyorduk. Öfkeleri ise her söze başlattıklarında devam ediyordu. Harabe de yaşamalarına rağmen kampa neden gitmek istemediklerini sormuştuk. “Kamplar açık cezaevi gibi. Güzel değil. Akrabalarımız daha önce oradaydı 1 ay dayanabildiler. Sonra çıktılar oradan. Bizim buradaki durumumuz daha iyi. Eğer bizi kampa götürmeye gelirlerse Suriye’ye gideriz. Biz ekmeğimizin peşindeyiz. Kamplarda açlık var. Kamplar yaşadığımız harabeden daha kötü. Suriye’de bombaların altında kalırız. Yine kampa gitmeyiz” diyorlardı öfkeli şekilde.YÜREKLERE DE DUVAR ÖRÜLÜYORAncak göndermeyi buyurmuştu yetkili kurumlarımız, bugüne kadar çözüm sunmadıkları sorunların çözümü için ve“gözümüzün önünde olmaz iseler sorunları da görmeyiz” diye belki gözlerinin önlerinde yoksul kalmış Suriyelileri göndermeyi düşündüler, belki de bu yüzden kampa gönderme önerisini attılar hemen ortaya. Ve bu utanç durum öyle bir hal aldı ki, ırkçı eylemler sonrası savaştan kaçarak gelip yoksul kalan, iş ve kalacak ev bulamayan Suriyelilerden utanır hale geldiler. Öyle ki Büyükşehir Belediye Başkanı Fatma Şahin başka bir açıklamasın da ise şöyle sözler söylermiydi; “Burada sistemin içerisine giren, ekonomik hayatın içerisinde olan, eğitimli bir nüfus var. Gazianteplilerin de burada yaşamalarından memnun olduğu grup... Onlara hiç karışmayacağız. Evsizleri göndereceğiz. ” Harabelerde yaşayan bu Suriyelileri, göndererek utançlarını kapatamamış olacak kiler, bir de kaldıkları harabelere bir daha kimse girmesin, kendilerini rezil etmesin diye kapılarına duvar örmüşler hemencecik. Tıpkı bugüne kadar örülen utanç duvarları gibi utanmadan ördüler. Ve bu örülen utanç duvarı sadece briketlerle harabelerin girişlerine örülmedi, kentte görüştüğümüz, konuşmaya çalıştığımız birçok Suriyelinin yüreğine de örülmeye başlamış bile. Korku ve tedirginlikleri her halleriyle yansıyordu bizlere. Ki, istemedikleri kampları gitmek istemeyen Suriyeliler kenti terk ediyorlar. Kimisi ise hazırlık içinde, götürmeye gelirlerse hemen başka bir yere gitmeyi düşünüyor.HABER:İNANÇ YILDIZ

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

Güncel Haberleri