Akaryakıta zamlar yağmur gibi sürerken, beraberinde herşey zamlanıyor

Akaryakıta zamlar yağmur gibi sürerken, beraberinde herşey zamlanıyor

 

Halk zamlar altında bunalıyor, hükümetin ilgisizliği tepki çekiyor

  

GAZİNTEP – BEKİR ŞAHİN: Nakliyeden-tarıma, şehir içi ve şehir dışı taşımacılıktan ticari araçlara kadar tüm önemli sektörlerde motorinin yakıt olarak kullanıldığını vurgulayan CHP Gaziantep Milletvekili Opr. Dr. Bayram Yılmazkaya, son gelen zamlarla birlikte benzin ve motorin arasındaki fiyat farkının yüzde 30 bandına kadar yükseldiğini, halk bu zamlar altında bunalırken, hükümetin başka alemlerde gezindiğine işaret etti

 

Hükümetin ve Maliye Bakanın sözde “süper ekonomi modeli” sayesinde ülkedeki üretimin büyük sekteye uğradığını, doların başını alıp gittiğini, akaryakıt fiyatları ise tavan yaptığını vurgulayan Yılmazkaya, son dönemlerde özellikle motorine yapılan zamları sert dille eleştirerek, “Şoför esnafı 2 bin 500 liraya aldığı lastiği şimdi 12 bin liraya alıyor. Esnaf 1 milyona aldığı TIR’ı şimdi 3 milyona alıyor. Bu maliyetlerde yüzünden, tarladan 2-3 liraya çıkan domates vatandaşa gelene kadar 20-25 liraları buluyor. Bu yüksek enflasyon ve pahalılığın sebebi, AKP hükümetinin döviz karşısında paramız çok değerli dediği ve Türk Lirasının beceriksiz ve kötü ekonomi politikalar nedeniyle değersizleşmesinin vatandaşa olan olumsuz yansımasıdır” dedi. 

 

Eskiden motorinin benzinden çok daha ucuz olduğunu belirten Yılmazkaya, “Hükümetin akaryakıt için uyguladığı yüksek vergi politikaları ve yüksek döviz kur politikaları nedeniyle değersizleştirilen Türk Lirası yüzünden ülkedeki ekonomi ve üretim çarkları büyük zarar görmekte. Buda vatandaşa daha yüksek enflasyon ve iğneden ipliğe her şeyin zamlı olarak yansıması anlamına gelmektedir” ifadelerini kullandı. www.yenicizgihaber.com

 

“Taksici, dolmuşçu, otobüsçü, servisçi maliyetler yüzünde kontak kapatıyor. Akaryakıtın dışında diğer giderleri karşılayamaz duruma gelen çiftçi ve köylü tarlasını süremiyor” diyen Yılmazkaya, “İktidarın lüks, şatafat ve israf politikalarından vazgeçerek, tarım başta olmak üzere, nakliye ve taşımacılık sektörlerini düşünerek akaryakıt üzerinden aldığı ÖTV ve KDV’den feragat edip, ülke için hayati öneme sahip olan bu sektörleri sübvanse etmesi gerek” dedi.

 

BUGÜN 1 LİTRE YAKIT ALDIĞIN PARAYLA 2000 YILINDA 50 LİTRE ALABİLİYORDUN!

Yılmazkaya, yüksek akaryakıt fiyatlarıyla ilgili yaptığı değerlendirmede şu ifadelere yer verdi; “Son 22 yılda motorinin litre fiyatının % 4840 oranında arttığı ülkemizde, 2000 yılında 0,58 kuruş olan motorinin fiyatının bu akşam itibariyle 28 lira 65 kuruşa yükseleceği kötü bir tablo ile karşı karşıyayız. Türkiye’nin ki­şi ba­şı mil­li ge­lir ile akaryakıt fiyatla­rı­nı kı­yas­la­yın­ca, dünyanın en pahalı akaryakıtını kullanan ülkeler sıralamasında ilk sıralarda yer aldığı bu kötü tablo ülkedeki birçok sektöre darbe vurmaktadır” ifadelerini kullandı. 

Türk lirasının ülkedeki kötü ekonomi yönetimi nedeniyle “pula” döndüğün vurgulayan ve TL’nin döviz karşısından yüzde 280 oranında devalüe olduğunu belirten Yılmazkaya, “Hükümetin beceriksiz ekonomi politikalarının bedelini maalesef vatandaş çekiyor” dedi.

Hükûmete ve Maliye Bakanına seslenen Yılmazkaya; “Siz hangi ülkede yaşıyorsunuz? Sanki Türkiye’de yaşamıyormuş gibi davranıyorsunuz! Hiç vatandaşın esnafın derdini dinlemiyor musunuz?” ifadelerini kullandı. 

 

NAKLİYE MALİYETİ YÜZDE 340 ARTTI! 

“Motorine yapılan zamların ardı arkası kesilmiyor!” diyen Yılmazkaya, “Taksici, dolmuşçu, otobüsçü, servisçi ve nakliyeci yüksek akaryakıt maliyetler yüzünde kontak kapatmak zorunda kalacak. Bu sektörlerde yakıt olarak kullanılan motorinin bu denli yüksek olmasında ÖTV ve KDV oranlarının payı da büyük. Üstüne üstlük her gün gelen zam şoför esnafına darbe vuruyor!  Son bir yıl içinde akaryakıt oranlarının 3 kat artması nedeniyle ticari taksi, dolmuş, minibüs ve halk otobüslerinde birçok şoförümüz aracını çalıştırmıyor. Yakıt parasını dahi çıkartamıyor! Çalıştığı zaman ise zarar ediyor” ifadelerini kullandı.

“Türk Lirasının değer kaybı ve akaryakıt zamlarından önce 5 bin liraya nakliyesi yapılan meyve-sebze ürününün, motorindeki yüksek artış ve diğer maliyetler nedeniyle 21-22 bin liraya yapıldığını” vurgulayan Yılmazkaya, konuyla ilgili yaptığı değerlendirmede şu ifadelere yer verdi; “TIR’cı esnafı 50 bin liralık kaskosunu son zamlarla 160-170 bin liraya yaptırmak zorunda kalıyor. Şoför esnafı 2 bin 500 liraya aldığı lastiği şimdi 12 bin liraya alıyor. Esnaf 1 milyona aldığı TIR’ı şimdi 3 milyona alıyor. Bu maliyetlerde yüzünden, tarladan 2-3 liraya çıkan domates vatandaşa gelene kadar 20-25 liraları buluyor. Bu yüksek enflasyon ve pahalılığın sebebi, AKP hükümetinin döviz karşısında paramız çok değerli dediği ve Türk Lirasının beceriksiz ve kötü ekonomi politikalar nedeniyle değersizleşmesinin vatandaşa olan olumsuz yansımasıdır” dedi. www.yenicizgihaber.com YENİ ÇİZGİ   

 

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

Güncel Haberleri