Kamu emekçileri ağır vergi yüküne itiraz ediyor  

Kamu emekçileri ağır vergi yüküne itiraz ediyor  

Gaziantep Büro Emekçileri Sendikası (BES) Şubesi Başkanı Yunus Çiçek, gittikçe ağırlaşan yaşam koşulları emekçilerin üzerine bir karabasan gibi çöktüğünü belirterek, “Artarda gelen zamlar, adını ilk defa duyduğumuz vergiler, kış koşulları, enflasyon karşısında gün geçtikçe eriyen maaşlarımız bizleri çok ta iyi günlerin beklemediğini göstermektedir. Artık yeter! Biz kamu emekçileri bu ağır vergi düzenine itiraz ediyoruz. Açlık sınırı olan rakamdan vergi dâhil hiç bir kesinti yapılmamalı, birinci vergi dilimi %15 ten % 10’a düşürülerek, yoksulluk sınırına kadar olan ücretler birinci vergi diliminde sabitlenmelidir” dedi.

KESK’e bağlı Gaziantep Büro Emekçileri Sendikası Şubesi Başkanı Yunus Çiçek, konuyla ilgili olarak basın açıklaması düzenledi. Açıklamaya KESK’e bağlı sendikaların başkan ve temsilcileri de katıldı.  Bu ay aldıkları maaşın temmuzda verilen zamm daha emekçinin cebine girmeden vergi dilimi denilen soygunla geri alındığını ifade eden BES Şube Başkanı Çiçek açıklamasına şöyle devam etti;

“Vergi reformu yasa tasarısında ağır vergiler altında ezilen emekçi kesimini gözeten hiçbir düzenleme bulunmamaktadır. Tek derdi daha fazla vergi geliri elde etmek olan iktidarın, bu vergileri kimlerden, nerelerden toplayacağına ilişkin tahmin yapmak için kâhin olmaya gerek yok. Hala sermayeyi koruyan kollayan düzenlemeleri hayata geçirme derdinde olan iktidar, kurumlar vergisini %22 den % 18 e indiriyor. Hazineyi doldurmak için bulduğu tek çare, ücretlilerden daha çok gelir vergisi kesintisi yapmak, dolaylı vergileri daha da çok arttırmak.

Kamu emekçisine ve emeklilere maaş artışlarında cimri davranan, %4’ü, %3’ü layık gören iktidar, kendi gelir ve alacaklarına yapılacak zamda oldukça bonkör davranmaktadır.

2020 yılında vergi, harç ve cezalardaki yeniden değerleme oranı % 22,58 olarak belirlendi. Yani, 2020 yılı için pasaport, ehliyet harçları ve trafik cezaları, Motorlu Taşıtlar vergisi oranı % 22,58 arttırıldı. Bu oranı Cumhurbaşkanı %100 arttırma yetkisine sahip.

Devlet kendi alacaklarına bu kadar zam yaparken, bizim ücretimize gerçekleşen değil, öngörülen enflasyona göre zam yapmaktadır. 

Şayet enflasyon hükümetin beklediği gibi %12 olarak öngörülüyorsa neden devlet alacaklarına %22,58 zam yapılıyor?  Yani Verirken %4, alırken %22.58. Kaşıkla verdiklerini kepçeyle alıyorlar.

Sizce de burada bir haksızlık yok mu? Bu haksızlığı kim giderecek?

Değerli mücadele arkadaşlarım;

Devletin tekelinde olan elektriğe, doğalgaza, akaryakıta, çaya ve şekere yapılan fahiş zamları  enflasyona yansıtmayan, gözümüze baka baka türlü oyunlar çevirenlerin, memura, emekçiye, asgari ücretliye gelince, IMF’nin emrine uyarak “öngörülen enflasyon” oranında düşük zam yapmasını kabul etmiyoruz.

Bir yandan da 2020 bütçe yasa taslağına bakıldığında, en önemli kalemlerin başında savunma ve güvenlik harcamaları bulunuyor. 2019’da 111 milyar TL. olan savunma ve güvenlik harcamaları % 27 arttırılmıştır. Ülkemizde eğer güvenlik sağlanmak isteniyorsa daha fazla silah alarak değil, demokrasinin bütün kurum ve kurallarıyla işletilmesi, adaletin tesis edilmesi ve içeride ve dışarıda barışın sağlanmasıyla mümkün olacaktır. 

Yine artışın çok yüksek olduğu kalemlerin başında Cumhurbaşkanlığı bütçesi gelmektedir. 2020 yılı bütçe teklifi 3,8 milyar liradır. Buna göre son 10 yılda % 2 bin 659 artarak, 138 milyondan 3,8 Milyara çıkmıştır.

Değerli Basın Emekçileri,

Peki, bütçeden emekçinin payına düşen ne?

2004’te 23 çeyrek altın alınan memur maaşı şimdi 9 çeyrek altın ediyor. Geçen yıl kış aylarında aldığımız doğalgazın bu yıl ancak yarısını alabiliyoruz.

Artık yeter. Bıçak kemiğe dayandı. Hep birlikte yoksullaşmaya hayır diyelim.

Orta oyununu andıran bir gösteri ile tek taraflı olarak kamu hakem kurulu tarafından onaylanan toplu sözleşme hükümsüzdür.

Açlık sınırına yakın maaş alan kamu emekçisinin maaşındaki erime hemen karşılanmalıdır. Bütçe kanununa eklenecek bir madde ile kamu emekçisine ve emeklisine ek zam verilsin.

Sendikamız emekten, barıştan ve demokrasiden yanadır. Kaynakların savaş ve rant için değil halk için, barış ve demokrasi için kullanılması, emekçilerin insanca yaşam taleplerini içermesi için mücadele kararlılığımızı sürdüreceğiz.

Tüm emekçileri ve halkımızı ağırlaşan yaşam koşullarına, hayat pahalılığına, insafsız vergi düzenine ve yoksullaşmaya karşı demokratik ve adil bir ülke için birlikte mücadele etmeye çağırıyoruz.“ dedi.

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

Ekonomi Haberleri