Tarsus'ta 20 yıllık Aratos Felsefe Dergisi'nin 123. sayısı yayınlandı
MERSİN- YENİ ÇİZGİ: Tarsus'ta yayın hayatını 20 yıldır düzenli olarak sürdüren Aratos felsefe dergisinin 123. sayısı yayınlandı. Adını Antik Çağ'da yaşamış şair, matematikçi ve gökbilimci filozof Tarsuslu Aratos'tan alan dergi gazeteci-yazar Uğur Pişmanlık tarafından yayınlanıyor.
Aratos dergisi yayın hayatında ilk defa kapakta bir karikatür yayınladı. Dergi kapağında Selçuk Erdem'in bir felsefe karikatürü yer alıyor.
Yerel bir yayın olmanın ötesinde olan Aratos derginin, Temmuz-Ağustos 2024, 124. sayısının konu ve yazarları şöyle: Son yıllarda artan çabalarla felsefe daha görünür hale geldi / Sunu (Uğur Pişmanlık), Düşündüren Karikatürler (İsimsiz), Camdan Kentler (Cemile Cereb), Bir Yüz Hikâyesi (Nazmi Bayrı), Avlu (Ufuk Sürmeli), İnsanın Kırgınlıklarını Anlamak ve Anlatmak (Mustafa Günay), Düşüş (Havva Ağral), Kapat Şu Alarmı (Zeynep Kasap), Kartallar Yüksek Uçar/Kara Kartal Uçar Gider (Uğur Pişmanlık), Tarsus Mozaiği ve Özellikleri (Süheylâ Keskil).
Aratos Felsefe dergisi Yayın Yönetmeni Uğur Pişmanlık da derginin 124. sayının "Son yıllarda artan çabalarla felsefe daha görünür hale geldi" başlıklı sunuş yazında şunları söylüyor; "Aratos, Ocak 2004'te yayınlanan ilk sayısı yola çıkmıştı. Şimdi, Aratos 20 yaşındadır. Metropol kentler dışında Anadolu'da taşra diye anılan yerelliklerde dergi çıkarmak ve yayınını sürdürmek oldukça zordur. Ancak Aratos Felsefe dergisi olarak bunu başardık. Bugüne kadar, Aratos'un felsefe çabalarıyla toplumsal aydınlanmaya katkıda bulunmaya çalıştık.
Türkiye'de felsefe, üniversitelerde, üniversitelerin yılda bir kez düzenledikleri felsefe günleriyle yapılıyordu; örneğin Uludağ Felsefe Günleri, Muğla Felsefe Günleri, Mersin Felsefe Günleri gibi.
Bunlar dışında çeşitli vakıf, dernek gibi Sivil Toplum Kuruluşu (STK) olan yapılar ile birkaç dergi çevresince yine yılda bir ya da iki kez felsefe söyleşileri yapılmaktaydı.
Ancak covit 19 salgınıyla başlayan süreçte felsefe adına internet üzerinden çok sayıda etkinlikler yapıldı. Felsefe gündelik hayatın pratiğinden çıkıp dijital bir mecraya taşındı.
Bu süreçte internette Facebook'tan, Youtube'a, İnstagram ve Telegram sayfalarına kadar çeşitli felsefe programlarının canlı yayın ya da video yükleyerek yapıldığına tanık olundu. Böylece sanal mecralarda gerçekleşen felsefe programlarının hem sayısı hem de görünürlüğü arttı. Hatta bu konuda bir tür patlama yaşandığını bile söylemek mümkün.
Pandemiyle birlikte ülkemizde online yapılan felsefe programlarındaki artışa paralel felsefeye duyulan ilginin de artmış olması felsefe açısından sevindirici olduğu kadar çok anlamlı ve değerlidir. Bu sürece ilişkin olarak gelecekte mutlaka felsefe tarihinde de çeşitli yönleri ve boyutlarıyla değerlendirmeler yer alacaktır.
İnternette sosyal medya hesapları üzerinden yapılan felsefe etkinlikleri pandemi sonrası yine salon ya da açık hava etkinlikleriyle yüz yüze yapılmaya başlandı.
Öncesi ve sonrası diye tanımladığımızda, pandemi sonrası hem dijital mecrada hem de yaşam pratiği içerisinde felsefe yapan kişi ve kurumlarla birlikte felsefe etkinliklerin sayısı daha da arttı. Böylece Türkiye'de felsefe daha görünür oldu.
Hiç kuşkusuz insanların felsefeye yönelmesinde ülkenin içinde bulunduğu ekonomik, sosyal gidişattaki olumsuzluk, kültürel yozlaşma ve gelecek kaygısı gibi temel faktörlerin etkisi bulunmaktadır.
Bir ülkede ekonomik ve toplumsal yaşam ne kadar dibe vurması, kültürel gerileme, adaletsizliğin, eşitsizliğin artması çelişkilerin derinleşmesi gibi durumlarda insanlar bir arayışa girer. İşte bu arayıştaki en önemli çıkış yollarından biri felsefe ve aydınlanmadır. Çünkü felsefe olmadan toplum kimliğini yeniden bulamaz, girdiği karanlıktan çıkamaz. Felsefe olmadan aydınlanma olmaz". www.yenicizgihaber.com