GAZİANTEP- AYSEL ŞAHİN Eğitim Sen Gaziantep Şubesi Başkanı Ömer Parlakçı, Türkiye’de özellikle çocuklar ve kadınlar için ciddi bir mağduriyete sebep olan kalıcı yaz saati uygulamasının 7 yıldır devam ettiğini belirterek, “Gün doğmadan uyanıp karanlıkta evden çıkmak zorunda kalan öğrencilerimizin mağduriyetlerini görmezden geliyorlar. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın damadı Berat Albayrak'ın Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı döneminde yürürlüğe giren bu uygulamayı, AKP iktidarı, İTÜ'nün halka açık olmayan, inceleyemediğimiz enerji tasarrufu raporu gerekçesiyle savunuyor” diyerek tepki gösterdi.
Konuyla ilgili olarak açıklama yapan Eğitim Sen Şube Başkanı Ömer Parlakçı, kalıcı yaz saati uygulamasının mağduriyeti yol açtığını belirterek, “Geçtiğimiz günlerde Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar yapılan tüm eleştirileri anlamsız bulduğunu belirterek yaz saati uygulamasına devam edileceğini bildirdi. İstanbul Teknik Üniversitesinin ulaşılamayan raporu ile çelişen araştırma sonuçları var.
TMMOB Elektrik Mühendisleri Odası tarafından kalıcı yaz saati uygulamasının ilk yılında
yapılan çalışmada, bir önceki yılın aynı aylarına göre elektrik enerjisi tüketiminde tasarruf
sağlanamadığı saptanmıştı.
EMO, sonraki yıllarda da yaptığı açıklamalarla ifadelerini yinelemiş ve kalıcı yaz saati uygulamasında enerji verimliliğinin sağlanamadığını ifade etmişti. Cambridge Üniversitesi'nden Dr. Sinan Küfeoğlu’nun 2021 yılında yaptığı açıklama şöyledir:
“2016 yılında Enerji Bakanlığının iddiası çok ciddi miktarda tasarruf yapılabileceği
yönündeydi. Bizim bulduğumuz kadarıyla böyle bir tasarruf söz konusu değil. Son 5 yıldaki
elektrik verilerini aldık, inceledik. Aynı şekilde atmosferik değişkenleri de alıp inceledik. Bunları modellediğimizde şunu gördük: Yaz saatinden kış saatine geçmemenin elektrik tüketimi üzerinde gözlemlenebilir veya ölçülebilir bir etkisi olmamış. İspatlanabilir bir etkisi yok. Özellikle ikili öğretim yapan okullarımızdaki öğrencilerimiz ve kadınlar kısa kış günlerinde, henüz gün doğmadan, karanlık sokaklarda, güvenlik sorunları endişesiyle yola çıkmak zorunda kalıyorlar.
Öğrencilerimiz sabahları uykularını yeterince alamadıklarını, kahvaltı yapamadıklarını,
okula gelmek istemediklerini, ilk dersleri dinleyemediklerini ve anlayamadıklarını belirtiyorlar.
Karanlıkta güne başlayan öğrencilerimiz ilk derslerde açılamadıkları için uyukluyorlar ve derse katılamıyorlar.
Psikolog Prof. Dr. Nursu Çakın Memik tespitleri ise şöyle:
• Çocuklar ve yetişkinler tam karanlık olmayan ortamda uyanmalıdır. Var olan durumda
çocukların gün algıları ve günü planlama yetenekleri bozuluyor.
• Günün ağarması, daha motive şekilde harekete geçebilmek için uyarıcıdır.
• Uyanma, kalkma işlerinin bir sırayla olması, karanlığın yavaş yavaş başlaması,
karanlığın tamamen olmasıyla uyuma ve bütün bunlar ritmi etkiliyor.
• Bu ritim bozulduğu zaman gün motivasyonunu, enerjiyi, performansı ve öğrenmeyi
çok etkiliyor.
Karanlıkta işten veya okuldan çıkmak, sabah karanlık kadar etkilemez çünkü karanlıkta
çıkış, önemli bir işin bittiğini eve dönüşün olduğunu sembolize eder.
Öğretmenler ve öğrencilerimiz üzerindeki olumsuz etkileri tespit edilmiş, bilimsel olarak
da hiçbir tasarruf sağlamadığı ispatlanmış kalıcı yaz saati uygulamasındaki ısrarın nedeni nedir?
İkili öğretim yapan bazı okullarda ders saati ve/veya teneffüs sürelerinin kısaltıldığı
bilgisini alıyoruz. 40 dakika ders, 10 dakika teneffüs bilimsel araştırmalar sonucu elde edilmiş
verilere göre belirlenmiş sürelerdir. Sürelerin kısaltılmasının, eğitimin var olan sorunlarıyla
birlikte öğrencilerimizin akademik başarılarını, sosyal ve duyusal becerilerini daha da kötü
etkileyeceğini biliyoruz.
Kısa kış günlerinde ülkenin batısının da güneşli sabahlara uyanabilmesi ve öğrencilerimizin
karanlığa mahkûm olmamaları için sabit yaz saati uygulamasından vazgeçilerek yaz saati-kış
saati uygulamasına geri dönülmesini talep ediyoruz.”www.yenicizgihaber.com YENİ ÇİZGİ