İHD Mersin Şube Başkanı İnci: Mahpusların tahliyelerini engelleyen kurullar iptal edilsin

İHD Şube Başkanı Gazi İnci, mahpusların tahliyelerini engelleyen İdare ve Gözlem Kurullarının hukuki olmadığını ve mahpusların haklarını ihlal ettiğine dikkat çekti.

MERSİN- BEKİR ŞAHİN: İnsan Hakları Derneği (İHD), mahpusların tahliyelerini engelleyen İdare ve Gözlem Kurullarının iptal edilmesi çağrısında bulundu.

Konuya ilişkin İHD Genel Merkezinin ortak açıklamasını İHD Mersin Şube Eş Başkanı Gazi İnci dernek binasında düzenlediği toplantıda kamuoyu ile paylaştı.

İHD Şube Başkanı Gazi İnci, mahpusların tahliyelerini engelleyen İdare ve Gözlem Kurullarının hukuki olmadığını ve mahpusların haklarını ihlal ettiğini belirterek,

“ 2021 yılı başında uygulanmaya başlanan yönetmelikle oluşturulan bu kurullar hem

Anayasaya hem de Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’ne aykırıdır. İHD Genel Merkezi olarak, 12 Aralık 2020 tarihinde Danıştay’a “Gözlem ve Sınıflandırma Merkezleri ile Hükümlülerin

Değerlendirmesine Dair Yönetmelik” hakkında yürütmenin durdurulması talebiyle açmış

olduğumuz iptal davasında mahkeme tarafından henüz bir karar verilmediğini kamuoyu ile

paylaşmak isteriz.

Derneğimize İdare ve Gözlem Kurulu kararlarıyla tahliyeleri engellenen mahpuslar,

avukatları ve aileleri tarafından çok yoğun başvurular yapılmaktadır. Ceza ve Tevfevleri Genel Müdürlüğü veri açıklamadığı için kaç mahpusun tahliyesinin engellendiğine dair net bilgimiz bulunmamaktadır” dedi.

TAHLİYELER BİLİNÇLİ OLARAK ENGELLENİYOR

2021 yılının başından bu yana en az 501 mahpusun tahliyesi birden fazlakez 1’er yıl, 9’ar ay, 6’şar ay ve 3’er aylık periyotlarla engellendiğini ileri süren İHD Mersin Şube Başkanı İnci, genel merkezin ortak metndeki açıklamasına şöyle devam etti:

“Tahliyesi engellenen mahpusların 54’ü, 30 yılını tamamlamış ve koşullu salıverilmeye hak kazanmış mahpuslardır. Tahliyesi engellenenlerin 73’ü kadın mahpustur. Yine tahliyesi engellenen mahpusların 105’inin hasta mahpus listemizde olduğunu ve 42’sinin de ağır hasta statüsünde olduğunu vurgulamak isteriz. Yönetmeliğin uygulanmaya başladığı yıl ilk şartlı tahliyesi engellenen ağır hasta mahpuslardan olan Hayrettin Yılmaz ne yazık ki hastalıklarından kaynaklı olarak hapishanede yaşamını kaybetmiştir. Tahliyesi engellenen mahpusların 123’ünün sonraki süreçlerde tahliye olduğunu tespit edebildik.

Bu yönetmelik doğrultusunda oluşturulan kurullar, kendilerini mahkeme yerine koyarak mahpuslar hakkında iyi halli olup olmadıklarına dair değerlendirmede bulunmakta; mahpusların koşullu salıverilme ve denetimli serbestlik haklarından yararlanıp yararlanmayacaklarına karar vermektedirler. Kurulda hapishane savcısı dışında hukukçu kimsenin olmadığı, mahpusların tahliye edilip edilmeyeceğine karar veren ve paralel bir mahkeme gibi hareket eden bu kurulların yapısı ve kararları hukuki değildir. Çoğu mahpus hakkında tahliye tarihlerine kadar iyi halli iken tahliye tarihinden hemen önce yapılan değerlendirmede “iyi halli değildir” şeklinde karar verilerek, kişi özgürlüğü ve güvenliğini doğrudan etkileyen “iyi hal” kavramı bu haliyle hapishane yetkililerinin keyfi kararlarına bırakılmış durumdadır.

Mahpusların kendileri ve avukatları tarafından bu kararlara yapılan itirazlardan sonuç alınamamakta; mahpusların tahliyeleri uzun zamana yayılmaktadır. İdare ve Gözlem Kurullarının mahpuslarla ilgili değerlendirmelerde, yönetmeliğin yürürlüğe girdiği tarihten önce aldıkları disiplin cezalarını da gerekçe göstererek iyi olmadıklarına karar vermesi “geçmişe yürüme yasağı” ilkesine aykırıdır. TCK'nın 7/1-2. maddesi suçun işlendiği tarihin esas alınması gerektiğini belirtmektedir. Anayasa'nın 38. maddesi gereğince, suç tarihinden sonra yürürlüğe giren aleyhe hükümler sanık hakkında uygulanamaz. Bu yasak hukuk devleti ilkesini hayata geçiren ilkelerden bir tanesidir. Anayasa’da devletin hukuk devleti olarak nitelendirilmesine ve hukuk devletinin en temel ilkesinin ve güvencesinin “kanunların geriye yürümezliği” ilkesi olmasına rağmen yapılan değişiklikle olağanüstü dönemlerde bile karşılaşmadığımız şekilde mahpuslar için doğrudan kanunlar geriye yürütülmektedir. Anayasanın 38. ve TCK’nın 7. Maddesi emredici bir hükümdür ve tartışmaya açık değildir. Anayasa Mahkemesi yasaların geçmişe uygulanmaması ile ilgili olarak bir kararında, “Hukuk devletinin sağlamakla yükümlü olduğu hukuk güvenliği, kural olarak yasaların geriye yürütülmemesini gerekli kılar.”

KURULLAR İPTAL EDİLSİN!

İdare ve Gözlem Kurullarının iptal edilmesi ve tahliye şartları oluşan mahpusların bir an önce tahliye edilmesi gerektiğini açıklayan İNCİ, bu kurulların mahpusların umut hakkını ortadan kaldırdığını ve hem mahpusları hem de ailelerini olumsuz etkilediğini kayedtti. YENİ ÇİZGİ HABER www.yenicizgihaber.com

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

Asayiş Haberleri