Erdoğan, yeni düzenlemeler açıkladı: Suç kaydı olanların hakim ve savcılara bildirilmesi için Adalet Bakanlığı'nda birim kurulacak. Kaydı olanlar tutuklu yargılanacak. İnfaz hükümleri cezanın yüzde 10'u yatıldıktan sonra işlemeye başlayacak.
Artı Gerçek’te yer alan habere göre, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, son dönemdeki cinayetlerde faillerin çok sayıda suç kaydı olduğu halde serbest dolaştığı yönündeki tepkilerin ardından, bu konuda yasal düzenlemeler yapılacağını açıkladı.
AKP'nin Meclis grubu toplantısında, "Toplumda güvenlik ve asayişin temini noktasında geçmişe ve birçok Avrupa ülkesine kıyasla çok iyi bir yerdeyiz" diyen Erdoğan, daha sonra poliste 26 suç kaydı olduğu açıklanan 19 yaşındaki Yunus Emre Geçti'nin bir polis memurunu öldürmesi ve 19 yaşındaki Semih Çelik'in iki genç kadını kafasını keserek katletmesini hatırlattı. Erdoğan, "Onlarca suç kaydı olan kriminal tiplerin elini kolunu sallayarak dolaşması, herkes gibi bizi de rahatsız ediyor" dedi ve AKP MYK toplantısında bu konuda atılması kararlaştırılan düzenlemeleri anlattı:
'EMNİYET'TE ZAFİYET VARSA NEŞTERİ VURACAĞIZ'
"Emniyet teşkilatımız içinde bir zafiyet varsa neşteri vurup bunu gidereceğiz. Adalet sistemimizde tıkanıklık, yanlışlık varsa neşteri vurup Allah'ın izniyle onu da çözüme kavuşturacağız. Medyada ve sosyal medyada suça özendirme, suçu teşvik etmede sorun varsa gerekli müdahalede bulunacağız. Suçu önlemeden suç ve suçluyu önlemede, yargılamadan ıslah sistemimize kadar nerede boşluk varsa hal yoluna koyacağız.
'SUÇ KAYDI YARGILAMA SIRASINDA GÖRÜLECEK'
Bu sorunların çözümü için bir dizi düzenlemeye ihtiyaç duyuluyor. Öncelikle çok fazla suç kaydı olan kişilerin bu eğilimlerinin yargılama safhasında görülmesini ve dikkate alınmasını sağlayacağız.
Bilindiği gibi mevcut durumda seri suç işleyenlere karşı açılan onlarca dava olmasına rağmen, bunlar sonuçlanmadan kayıtlarda gözükmüyor. İlk derece mahkemesi, istinaf, Yargıtay derken, bir cezanın kesinleşmesi 5 yıla, hatta 7 yıla kadar uzayabiliyor. Bu süreçte, suçlu kişi, yeni işlediği cürümlerde herhangi bir sabıka kaydı olmadığı için tutuksuz yargılanabiliyor. Bu çarpıklığı gidermek için iki adım atmayı planlıyoruz. Bunlardan ilki kurumsal düzenlemeye, ikincisi seri suç işleyen tutuklanabilmesinin kolaylaştırılmasına yöneliktir.
ADALET BAKANLIĞI'NDA 'SUÇ KAYDI' BİRİMİ KURULACAK
Yargı erkini güçlendirmek amacıyla Adalet Bakanlığı'nda kurulacak bir birim, farklı mahkemelerde görülen davaları, düzenlenen iddianameleri, hatta emniyet kayıtlarını toparlayarak, bunlarla ilgili gerekli incelemeleri yaptıktan sonra savcılarımızın ve hakimlerimizin dikkatine sunacaktır.
'SABIKA KAYDINA EKLENMEDEN TUTUKLU YARGILANABİLECEK'
Mesela; 5 suç kaydı olan birinin diğer davalarının bitip sabıka kaydına eklenmeden, yeni suçlar işleme eğiliminin dikkate alınarak tutuklu yargılanabilmesinin önü açılacak.
Tutukluluk süresi, kişinin işlediği suçlar ve alacağı cezalarla orantılı bir şekilde belirlenecektir. Elbette bu husus, toplum vicdanını yaralayan belirli suçlar için geçerli olacaktır.
'ALINAN CEZANIN YÜZDE 10'UNU CEZAEVİNDE GEÇİRECEK'
Toplumda infiale neden olan bir diğer husus ise pratikte 5 yıldan hatta 6 yıldan az ceza alanların maalesef hiç cezaevine girmeden hayatını sürdürebilmesidir. Bu durumun önüne geçmek için yine belirli suçlarda infaz hükümlerinin ancak mesela, alınan cezanın yüzde 10'u cezaevinde geçirildikten sonra işlemeye başlaması sağlanacaktır.
Örneğin; 3 yıl ceza almış bir kişi, yaklaşık 3,5 ay cezaevinde serbest kalmasıyla neticelenecek hükümlerden yararlanamayacak. Böylece suç işlemeye teşebbüs edecek kişilerin her halükarda cezaevine gireceğini bilerek, kendini kontrol etmesi sağlanacak ve pervasızca etrafa saldırmasının önüne geçilecektir.
Adalet Bakanlığı ve Meclis grubumuzdan, çerçevesini ifade ettiğim bu düzenlemelerin teknik çalışmalarını, Cumhur ittifakındaki ortaklarımızla da istişare ederek, süratle sonuçlandırmalarını bekliyorum.
MEDYAYA KISITLAMA İŞARETİ
Burada artık iyice kontrolden çıkan bir riske de dikkat çekmek istiyorum. Medya organlarımız son dönemde reyting uğruna son derece yanlış bir yayın politikası izlemeye başladı. İfade tutanaklarından polis kayıtlarına, kaynağı belirsiz iddialardan önü sonu belli olmayan videolara kadar her türlü bilgi, belge ekranlarda çarşaf çarşaf yayınlanıyor, haber ve tartışma programlarının saatlerce konusu oluyor. Habercilik adına, mağdurlar tekrar mağdur ediliyor. Cinayet vakaları, ailelerin özellikle televizyon izlediği saatlerde detaylıca anlatılıyor. Meselenin sosyal öğrenme boyutu göz ardı ediliyor. Buna rıza göstermemiz söz konusu olamaz. Basınımız ve medyamız elbette özgür olmalıdır. Ama bu toplumsal olaylarda sorumlu yayın yapmaya mani değildir. (HABER MERKEZİ)